Önce MuMuK vardı...
Sonra Cappy'm geldi...
Sonra Sissy'mi kattık ailemize...
Ve son 3 aydır bir çiroz var evimizde... Karşınızdaaaaaa.... 4 numaraaaaa....
NANA !!!
Aslında Aralık ayından beri beraberiz ama güya geçici bir durum idi, ben de bloguma hemen girmek istememiştim... Biraz da insanlar manyak diyecek diye çekinmiştim açıkçası :D:D:D
Bizim eve giren çıkamıyor biliyorsunuz :D
Bu bebik de ailemizin bir üyesi oldu...
Beni tanıyanlar artık az buçuk tahmin eder, ASLA gidip parayla bir canı satın almayacağımı... Evet bu safkan bir Siyam kedisi... Irkçı bir söylemle "cins" bir kedi... Ve evet sokağa atılmış !!!
Artık biri çocuğuna karne hediyesi mi almıştı, bebekken pek sevimliydi de, büyüyünce tüy mü dökmeye başladı.... Sebep ne bilemem... Ama bir petshoptan para karşılığı alındığı kesin... Eeee böyle olunca, evdeki eşyadan farksız oluyor elbette... Sıkılınca atabileceğin bir şey çünkü değil mi???
Neyse, bu şanssız bebeği biri bizim okulun kampüsüne getirmiş, orada bir sürü kedüş var ve çuvallarla mama taşınıyor diye herhalde... Karnı doyar belki... Ama herkesin unuttuğu bir şey var... Bir kez eve alışmış bir bebek, sokakta hayatta ka-la-mı-yor !!! Bu kadar basit...
Ben bulduğumda hocalarımdan bazıları bir şeyler yedirmeye çalışıyorlardı ama Nana korkudan çıldırmış bir şekilde bir o yana, bir bu yana koşuyor, nereye gideceğini bilemiyor, titriyordu... Sonradan hocalarımdan öğrendiğim kadarıyla 3-4 gündür bizim okulun tünelinde gizlenmiş ağlıyormuş... Hiçbir şey yememiş... Zaten bir deri, bir kemik idi... Mide göçük, kaburgalar gözle görülür vaziyette bir zayıflık...
Hocalarıma dedim, ben bu arkadaşı alıyorum ^_^ Elbette geçici olarak... (evdeki nüfus malum) Siz de bir yandan yuva arayın diye rica ettim...
Ama dediğim gibi bizim eve giren bir bebek direk sahipleniyor evi, gitmeye hiç niyeti olmuyor ^_^ Şaka bir yana, Nana ciddi depresyondaydı, ilk bir-bir buçuk ay, hiçbir şey yapmadı... "Durdu" sadece... Neler denediysem de, oynatamadım bile hayvanı... :/
Tabii bu arada, kendisi bir Siyam olduğu için, sahiplenmek isteyen çok oldu... Daha önce Cappy'mi ilk bulduğumda ne çok yuva aramıştım halbuki... Bir allahın kulu bile çıkmamıştı... Hal böyle olunca biz de eşimle iyice gıcık olmaya başladık bu duruma...
Çünkü biliyorduk ki, sırf "cins" diye isteyen insanlar, depresyondaki bir kediyle uğraşamayacak ve iki gün sonra yine kapının önüne koyacaktı bu bebeği...
Bu arada hanımefendi kızgınlık dönemine girdi... Ben böyle şey görmedim arkadaş... O nasıl bir ses... Şimdiye kadar bir çok kedüş büyüttüm, hepsi tekir veya kırmasıydı ve böyle bir şey görmedim diyorum !!! =)
Veteriner ile kısırlaştırma operasyonu için görüştüğümde kızgınlıktan çıkması gerektiğini söyledi bu ameliyatın gerçekleştirilebilmesi için... Ama bizim kızın kızgınlıktan çıkmak gibi bir niyeti yoktu ^_^
Zaten huysuz... Bir de bu durum eklenince dedik, kimse bakmaz bu zilliye :D Eeee bu arada bizim evdeki canavarlar da alışıncaaaaa....
Dedik, tamamdır... Biz kalabalık bir aileyiz ^_^
İşte huysuz kızımın hikayesi de böyle...
Tam anlamıyla bir "Four in a row" ile başbaşa bırakıyorum sizi....
paws.
nora