Evet suçluyum yine.
Arayı çok açtım.
Her zamanki gibi.
^_^
Bu özür faslını hızlıca geçiyorum zira yüzüm kalmadı =)
Kendimi affettirmek için 10 dakikada bi video hazırladım sizlere ^_^ Bu da yeni seri olacak üşenmezsem! Masaüstü Saçmalıkları!
Bilgisayar başında otururken kucağımdan kedi eksik olmuyor tahmin edersiniz ki... Bu da her gün ayrı macera demek... Ben de kaydetmeye başladım bu maceraları =)
Pazar gününüzü Mumuk Efendi şenlendirsin bakalım!
Şapşik ya!
Efenim iş güç derken zaman nasıl geçiyor anlamadım. İrili ufaklı bir şeyler yapıyorum, kocik websitemi açmadan paylaşmak istemiyorum ama :/ O yüzden şikayeti/sitemi olan varsa kendisine bildirsin lütfen. ( Hooop sıyrıldık )
Evdeki kedi sayısını artık telafuz edemiyorum iki basamaklı sayılara geçtiğimizden beri. Torunlarımdan birine süper bir yuva bulduk ama diğerleri kaldılar başımıza! Bu arada bir tane de minnak mı minnak bir bebik kurtarmıştık şöyle bir tip;
Onu da Ankara'ya götürdük, yeni evine, üvey kardeşine alışabilirse şahane olacak.
Bizim torunlar da baya büyüdü ve şu an en çirkin dönemlerini yaşıyorlar... Bir kaç aya kalmaz tosunlaşırlar kuzucuklarım...
Torunlar, anneleri Sushi ve mecburen Sissy'yi ( hanfendi kendini süt anne ilan ettiğinden beri yavruların manyağı oldu! Bir dakika ayrı kalamıyor!) gündüzleri evin bahçesine salmaya başladık... Benim için büyük cesaret açıkçası ama ev artık yaşanılabilirlikten çıktığı için mecbur kaldık. Açıkçası onlar zaten bayıla bayıla çıkıyorlar, hatta ben içeride tutmakta oldukça zorlanıyordum diyebilirim... Şimdilik evden pek uzaklaşmıyorlar ama kedi milletini iyi tanıdığımdan bunun asla garantisi olmadığını biliyorum... Neyse ki oturduğumuz site genel anlamda hayvansever, herkesin köpeği kedisi var, sokaktakiler bile dobi dobi, dandik mama alırsan beğenmiyorlar falan. O yüzden içim bir nebze de olsa rahat. Şimdilik geceleri soğuk oluyor diye içeri alıyorum (gıcık oluyor tipsizler) ama en kısa zamanda bahçede onlara korunaklı bir yer yapalım diyoruz... Çünkü biliyorum bir kaç ay sonra toplayamicam zillileri her gece her gece... Du bakalım...
Geçen gün sitenin köftecisinin önünden geçiyordum bir tosuncuk gördüm ve dükkanın sahibinden öğrendim ki kendisi 4 senedir orda yaşıyormuş... Benim evdekilerden mutlu ve şişman görünüyordu ^_^
Bir maceraya atıldık bakalım...
Ha tabii bu arada evini açmak isteyen olursa elbette ki en iyisi o olur... Ama artık o kadar eminim ki tekir oldukları için yuva bulamayacaklarına... İnanır mısınız bana hala "Nana'yı vermeyi düşünür müsün?" diye soran var! Yuh artık! Sırf siyam diye... Bilmiyolar ki en problemli, depresyona meyilli, hassas kedimiz o... Üstelik kaç sene olmuş bizimle yaşıyor, ben o hayvanı niye ayırayım yuvasından? Niye vereyim ben çocuğumu? Saçma sapan işler... Neyse sinirlenmicim...
Videoydu, yazıydı derken sabahı bulduk bu arada... :S Yarın da çok işim var... Bu aralar çok yoğunum ama hiç şikayetçi değilim açıkçası... Okul bittiğinden beri boş geçen 1 dakika bile rahatsız eder oldu beni... Yeni mezun kafası herhalde...
Neyse.
Bi gecede iki ayrı posta hazırladım artık affetmişsinizdir beni? ^_^
peace.
nora