Uzuuuun bir aradan sonra "Flashback Friday" bölümümüzle karşınızdayız gönül tostları!
Bu haftaki konuğumuz, evimizin sevgi böceği, hanımefendilik abidesi Cappy Sultan!
2009 Sonbahar... Okuldan dönüşte normalde hiç de kullanmadığım bir yoldan gidesim gelmişti o gün... Dolmuştan Altunizade'de inip otobüse binecektim... Capitol'ün önünde indiğimde 4 şeritli o kocaman yolda (kaldırımda değil evet yolda) tek başına yürüyen, tek gözü olmayan bu bebeği gördüm. Vızır vızır arabalar geçiyor, kalabalık... Tabii ki aldım kucağıma, etrafa soruşturdum annesi var mı yakınlarda diye. Ne yazık ki kimsenin haberi yoktu ve çok da umurlarında değildi elbette...
Kucağımda hırkama sardığım bebiş ise durmadan viyaklıyordu, bir deri bir kemik oluşundan çok aç olduğunu tahmin edebiliyordunuz. Biraz dikkatli bakınca ağzının dilinin simsiyah olduğunu gördüm. Asfaltta bulduğum yavru açlıktan asfaltı mı yalamıştı? Tek gözüne ne olmuştu peki? Boğazımda düğüm, atladım taksiye... Doğruca, veterinere...
İlk kontroller, aşılar vs. yapıldı. Eve gitme vakti gelmişti. Ama bizim kuduruk bir oğlumuz vardı ve kendisi daha önce başka kedi istemediğini açıkça belirtmişti :)
70m2'lik 2+1 evimizin bir odasını bu hanımkıza ayırdık. Karnı doysun diye açık büfe servis açtık kendisine. O gün unutamadığım şeylerden biri de, açlıktan ölmek üzere olan bu yavrunun bir lokma mamayı ağzına alıp koşa koşa kucağıma atlaması ve tortorrr mırıldanarak o mamayı yemesiydi. Her bir lokma için bunu yaptı. Teşekkür etmenin önemini bilen asil bir kız olduğunu daha 2-3 aylıkken gösterdi bize :)
Kapının diğer tarafında Mumuk bey kıskançlık krizleri yaşarken, bizse kızımla içerde aşk yaşıyorduk :) Bir yandan ilanlar hazırladık, internette her yere yazdık, çizdik. Çok özel bir bebekti ve cidden çok sevileceği bir yuvayı hakediyordu.
Yuva arayışları sonuçsuz kaldı. Kimse tek gözlü, cins olmayan bir kediye talip olmadı. Bu arada da kızım Mumuk'u kandırmayı başardı ve böylece ailemize yeri her zaman ayrı olacak Cappy'm katılmış oldu. (İleride evin tımarhaneye dönmesine de önayak oldu tabii bu durum ^_^)
Kızımın adını Capitol'ün önünde bulduğum için Cappy koydum. Çok da yakıştı bebeğime ^_^
Minikken tam bir oğlan çocuğuna benziyordu. Sonradan bu kadar güzelleşeceğini bilselerdi belki sahip çıkarlardı kuzuma... Hep söylüyorum en çirkin hayvanı bile alıp getirseniz, iyi beslenme ve sevgi ile nasıl güzelleştiklerine şaşırırsınız...
Pofuruk kızım hep evin sevgi böceği oldu. Kendinden sonra gelenleri Mumuk'tan korudu, evde çıkan kavgaları hanımağa tavırlarıyla gidip ayırdı ^_^ Tüyleri gibi yumoş bir karaktere sahiptir Cappy Sultan.
Mmmmhh...Cappylicious!
Kısırlaştırıldıktan sonra aldığı kilolarla da göz doldurur! Minnacık kafasını gören dev poposuyla karşılaşınca şaşırıyor hep! ^_^
En meşhur pozu da şudur:
Uzun yıllar güzel kızımla birlikte geçecek umuyorum <3 p="">3>
NOT: Bu posta Cappy hayranlarına özel hazırlanmıştır! ^_^
peace
nora