Friday, 20 September 2013

Paris, je t'aime!


Sonunda dünya gözüyle gidip görebildim Paris'i geçtiğimiz Mayıs ayında... 

Tahmin edersiniz ki, yüzlerce fotoğraf çektim ^_^ 

En sevdiğim ilk 3 fotoyu artık paylaşayım sizinle de...

En sevdiğim, bastırıp evime asacağım bir numaralı fotoğraf yukarıdaki sanırım... La Tour Eiffel...

İki numarada ise Sacre Coeur'e çıkarken tanıştığım ve beni kırmayıp Padam Padam'ı çalan, ve ne yazık ki güzelim şarkıyı zorla bana söylettiren amca var ^_^ Şarkının sonunda, sesim yüzünden sınırdışı edileceğimden korktuğumu itiraf etmeliyim :)



...et la troisième photo est...


Voilà!

Özellikle blog için bir çok kare var Paris'te ve Brüksel'de çektiğim, ilk fırsatta gireceğim, söz!

Bisoux!



nora

Yayında Mıyız???

Heya!

Kabul etmem gerekir ki, artık ortalıkta "blogger'ım ben" diye gezmeye yüzüm yok :) Çok boşladım buraları. :/

Ama n'apalım? Araya direniş girdi ^_^ Son aylarda yaşadıklarım, yaşadıklarımız hakkında ayrıca adam gibi oturup bir posta hazırlamam lazım. Gerçi her an yeni bir gelişme oluyor, gündemin hızına yetişmek hayli zor ama bir ucundan tutup tarihe notumu düşmeliyim... O kadar gazı boşuna yemedik!

Şu an ise 20 gündür arızalı olan internetime kavuşmuş olmanın heyecanıyla kısa bir "hello" diyeyim dedim. Vur kaç yapacağım.

Ah! Şu twitter, facebook gibi hain siteler olmasa da, blogumu daha sık güncelleme ihtiyacı hissetsem!



Sık demişken... Sık bakalım?


peace!


nora


NOT: Direniş sayesinde 5 kilo verdim kızlar, şaka değil, direniş hakkaten güzelleştiriyormuş! ^_^