Thursday 29 September 2011

ETS TUR vs. bahtsız çift.


Şu anda bu postada ne güzel fotoğraflar paylaşacaktım.

Paris'ten, Amsterdam'dan içinizi açacak kareler görecektiniz.

Ama olmadı. 

ETS TUR profesyonellikten uzak, kendinden bihaber tutumuyla bu hayalimizi, eşimin bana evlilik yıldönümü hediyesini, bu yılki tatilimizi elimizden aldı. 

Nasıl mı?

Özetlemeye çalışayım.

8 Eylül tarihinde turu satın aldık.

12 Eylül tarihinde bizden istenen tüm evrakları acenteye teslim ettik. 

19 Eylül tarihinde akşam 18.00 civarı acente eşime acilen imzalaması gereken bir evrak gönderdi. Evrak, eşimle vizeci arasında, red alınırsa vizeciden para talep etmemek ile ilgili bir belgeydi. Zaten evrakları teslim ettiğimizden beri sık sık acenteyi arayıp bir sorun olup olmadığını soruyorduk, bize "her şey yolunda" deniliyordu. Böyle bir evrak gönderdiklerinde kıllandık doğal olarak, tekrar sorduk:

- bakın, vize çıkmadı da bu yüzden mi böyle bir belge gönderiyorsunuz? 

"Hayır" dediler, "Onunla ilgili değil, bir sorun yok... Bu belgeyi imzalatmayı unutmuşuz..."

20 Eylül tarihinde, öğleden sonra aradılar ve dediler ki; 

"Vizeniz ret almış."

20 Eylül akşam 17.00 civarında ret yemiş pasaportlarımıza kavuştuk.

Ve neyi farkettik biliyor musunuz?

Vize reddini konsolosluğun ayın 16'sında verdiğini.

Bize 4 gün geç haber verildiğini ve daha ilginci, ret kararını bildikleri halde, ayın 19'unda bize o belgeyi imzalattıklarını.

Dumur.

Bu sayede sadece tekrar vizeye başvurma hakkımızı değil, aynı zamanda turu iptal etme hakkımızı da kaybetmiş olduk. Ya da kaybettirilmiş oldu diyeyim. 19'unda imzalatılan belgeyi düşününce kasıt aramadan duramıyor insan.

Vizenin reddine gelince; Galatasaray Üniversitesi'nde okuyan bir öğrenci olduğum halde, acente ısrarla öğrenci belgeme gerek olmadığını, beni evhanımı olarak çıkaracaklarını, bu işi hep bu şekilde yaptıklarını söylediler. Bana çok garip geldi. Defalarca sordum. Israrla gerek yok dediler. Schengen vizesi için Fransa'ya başvuruyorlardı. Ben bir frankofon üniversitede okuyorum dedim. "Iı-ıh, gerek yok." dediler.

Verdiğimiz banka ekstresi için "bankaya para koymalı mıyız?" diye de sorduk. Kulaktan dolma öyle bir bilgi vardı kafamızda. Ona da "yooo, 6 ay geçmişli hesap görünsün vs." gibi geçiştirilen yanıtlar aldık. Biz de euro almak üzere paramızı elimizde tutuyorduk, önemli bir şey olsa acentemiz bizi yönlendirir diye düşünüyorduk. O kadar para bayılmıştık nasılsa kendilerine. İşleri buydu.

Bu olaylardan sonra direkt olarak Fransız vize başvuru merkezine gittiğimizde aldığımız yanıt "keşke kendiniz başvursaydınız" oldu.

Çok da uzatmayayım... 

ETS Tur dedik, ilk kez yurtdışına çıkacağız, aman pürüz çıkmasın dedik ama anlaşılan büyük hata etmişiz.

Bu olaylardan sonra zannediyoruz ki, müşteri memnuniyeti falan bir şekilde tur şirketimizle çözeriz, hatta onlar mağdur olduk diye kesin jest de yaparlar... 

Ne kadar safmışız...

Bize demezler mi bütün paranız yandı...

Bi daha dumur.

Burda söylemek istemediğim, ciddi bir rakamdan bahsediyorum "yanan".

Üstelik bizim hiçbir hatamız yokken. Zamanında tüm evrakları eksiksiz teslim etmişken. Ne dedilerse yapmışken.

Bir çuval para ver, karşılığında HİÇBİR hizmet alma. Bir de üstüne yanlış yönlendirsinler ve pasaportuna ret ye.

Üstelik tatile gideceğiz diye, eşim işyerinden yıllık iznini almış, ben Ankara'dan erken dönmüş, kedilerimize, köpeğimize (bu ayrı bir post konusu) bakıcı vs. ayarlamışken. Bavulumuz hazır, salonun ortasında duruyorken. 16'sında belli olan ret sonucu bize 20'sinde bildirilmişken.

Çıldırdık tabii ki.

Ulaşabildiğimiz her yere mağduriyetimizi anlattık. Tabiri caizse ortalığı ayağa kaldırdık. Bunun üzerine Ets Tur tarafından bize en son teklif edilen; "uçak biletleriniz yansın (kişi başı 245 euro) ama konaklama + rehberlik hakkınız saklı kalsın başka bir zaman kullanmak üzere".

Dolandırılmış gibi hissettik. 

Sadece bu olayların peşinde koştururken yaşadığımız stresi burada kelimelerle ifade etmem bile cidden zor.


Üstelik olayın başından beri takındıkları tavırdan hoşnut olmadığımızı, böyle büyük bir şirketin müşteri memnuniyeti konusunda bu kadar zayıf davranmasının kendilerine yakışmadığını da belirttik. 

Elbette bu tekliflerini kabul etmedik.

Gerekli yerlere şikayetimizi yaptık, avukatımıza evraklarımızı gönderdik. 

Hakkımızı yargıda arayacağız.

Maddi olarak kuruşumuza kadar geri alsak dahi, bazı şeyler geri gelmeyecek.

Evliliğimizin 5. yılını Paris'te kutlayamayacağız mesela.



peace.


nora



Blogger App Deneme.

Yine Doorstepping sayesinde haberim oldu.

Daha önceki uygulamalar çok da kullanışlı değildi açıkçası, bir de bunu deneyelim bakalım..



Friday 16 September 2011

The Crazy Dance.

Evet yüzyıllardır kayıplardayım.

Bir dolu olay var anlatabileceğim. Kimi güzel, kimi değil.

Ama ben şimdi onları anlatmak yerine (kesinlikle üşendiğimden değil :P) ,  bu güneşli Cuma gününe uygun bir şey paylaşmak istiyorum.

Arşivimde bulduğum kırıntılardan hazırladım bu vidyoyu. Gutu'yu tanıyorsunuz artık, kankilerin kankisi.

Geçen yaz çekmişim. Unutmuşum bile. 

Üzerinden zaman geçtikten sonra karşıma çıktığında bu tarz şeyler, daha da çok gülüyorum :)

Enjoy!