Monday 14 July 2014

Mumuk.



Hep sıradan sebepler sıralardım blogumu neden ihmal ettiğime dair.

Ya "yoğunluktan",

Ya da "tembellikten yazamadım" derdim özetle, ve özür dilerdim sizden.

Bu kez "tatsızlıktan", "eksiklikten" yazamadım.

Evimizin ilk kedisi, eğlence ve ilham kaynağımız Mumuk kayboldu Mart ayında.

6 yıldır her anımızın birlikte geçtiği oğlumuz, bir pazar günü Göksu Evleri'nde, evden çıktı ve bir daha gelmedi.

Sosyal medyadan takip edenler zaten biliyor, aramadığımız delik, girmediğimiz ilan kalmadı.

Perişan olduk.

Kapı kapı gezdik.

Gecenin karanlığından, sabahın körlerine kadar.

Bulamadık.

Nispeten hayvansever bir sitede oturduğumuz için, yardımcı olmak isteyen de çok oldu. Hala arada ihbar telefonları geliyor, "Bu Mumuk mu?" diye.

Hiçbiri oğlum çıkmadı.

Kahrolduk.

Mart ayından beri her gün aklımızda.

Her gün ya internette aratıyoruz, ya da eve girmeden sitede bir tur atıyoruz, belki denk geliriz diye.

Çok yorulduk, çok üzüldük ama günlük hayatımıza da bir şekilde dönmek zorunda kaldık.

Evde ilgi ve sevgi bekleyen çok fazla çocuğumuz var. Onlar da perişan oldu günlerce biz sokaklarda sabahlarken...

Her haliyle çok özel bir kediydi Mumuk ve onunla yıllar geçirebildiğimiz için çok şanslıydık. Daha uzun yıllar birlikte olacağımızı zannederken... Başımıza bu geldi...

Bu süreçte, kaybolduktan 6 ay sonra, 2 sene sonra evine dönen kediler hakkında mucize hikayeler dinledik.

Artık bizim hikayemiz de mucizesini bekliyor.

Ah bir dönse...


nora