Wednesday 23 May 2012

Sushi anne oldu! Cute overload!


Uzun uzun yazacak kadar fazla vaktim yok ama dünki maceramızı özetlemeye çalışayım ^_^


Dün sabah Sushi kuzum beni oturduğum yerden zorla kaldırarak viyaklaya viyaklaya onun için hazırladığım doğum yatağına götürdü... Bir süre zorla kendini sevdirdi torlaya torlaya... Yorulup karşısındaki kanepeye oturmaya kalktığımda yıktı ortalığı; "hayır şu an beni sevmek zorundasın!" şeklinde =) Hatırlarsanız haftalar öncesinde hazırlamıştım o yatağı evin az kullanılan bir odasında... Benim için sorun değildi açıkçası, evin istediği köşesinde doğurabilirdi ama orayı hazırlamamın sebebi kapısını kapatıp diğer canavar kedüşlerden rahatça ayrı tutabilmekti.

Kızım normalde de kucağıma gelir (Akın'a hiç gitmez mihihih) ama dün bi sapık gibi ilgi isteyince dedim galiba bebikler geliyor =) 



Hemen odadaki kumu temizledim, ortalığı sildim, temiz havlular vs. ayarladım ve kızımı sevmeye devam ettim... Ufaktan kasılma benzeri şeyler de görmeye başlayınca veterinerimizi aradım, son tüyoları da aldıktan sonra artık hazırdım ^_^ ( bana ne oluyorsa, sanki ben doğuracaktım) 


İlk bebekte biraz panik oldu kızım, ne olduğunu pek anlamadı, kasılmalarda itme işini yarım yamalak yaptı... Ben de bebişi kese içinde görebildiğimden süre tutmaya başladım, Çünkü bebiş göründükten sonra 15-20 dakika içerisinde dışarı çıkmış olması gerekiyor, yoksa oksijen alamadığından sıkıntı olabiliyor. Özellikle hiç müdahale etmemeye çalıştım, hatta biraz uzaklaştım ki rahat etsin Sushi ama benim sevgi böceği kızım yanında istedi beni, açtı karnını okşayayım diye... Karnını sevdire sevdire tek bir miyav sesi dahi çıkarmadan doğurdu ilk bebeğini <3


Büyük bir titizlikle temizledi bebeğini, önce ağzını burnunu yaladı rahat nefes alabilsin diye... Sonra da tüm tüylerini yaladı kurutmak için... Resmen bir kez daha hayran kaldım kedi milletine... O kadar büyülü anlardı ki...

Bir saat kadar sonra tekrar kasılmalar başladı... Bu kez rahattı Sushi, ilkinin şokunu atlatmıştı ^_^ Kasılmalar artınca ikinci bebeği çıkarmak için azıcık uzaklaştı ilk yavrudan... Huysuz bızdık kıyameti koparınca panik oldu bizimki de, yarısı çıkmış ikinciyi unutup ilkini yalamaya başladı... İkinci de arkasında kesenin içinde kaldı öylece... Onu azıcık çekip keseyi patlatmak zorunda kaldım. Hemen döndü ve onu temizlemeye başladı neyse ki...


Diğer yavrularda ise hiç bir sıkıntı yaşamadık... Tabiri caizse "çatır çatır" doğurdu kızım... Gıkı bile çıkmadan... Akşam 7-7.30'a kadar sürdü doğum... Hep tortor, sakin sakin kavuştu bebeklerine... Ben de gurur duydum yavrumla ^_^


Yavrulara gelince... Yemin ederim aklımı yitirmek üzereyim... Böyle bir tatlılık o-la-maz!!! Fotolarda büyükmiş gibi çıkıyorlar, gözlerinizle görseniz siz de çıldırırsınız =) O kadar minik ve narinler ki, insan bakmaya kıyamıyor... Yürümeyi geçtim henüz kafalarını bile dik tutamıyorlar ama bir meme savaşı var görmeniz lazım ^_^ 

Bir kez daha içim parçalandı Sushi kadar şanslı olmayan, bu mucizeyi dışarıda berbat koşullarda yaşamak zorunda kalan yavrular için... Bizim gücümüz yettiği müddetçe çocuklarımız hep güvende olacak, karınları tok olacak... Diğerleri içinse, kapımızın önünde de hep bir kap mama, bir kap su ve hatta bir kap süt olacak... Ama yine de gözümüzün görmediği ulaşamadığımız canlar için içimizde bir burukluk... Ne fena bir şey...

"Your argument is invalid." pozu vermiş bızdık ^_^

Sonuç olarak toplamda 5 adet torunumuz oldu, cörk cörk annelerini emiyorlar... Şu an için hepsinin sağlık durumu iyi görünüyor... Umarım böyle de gider...

2 ay kadar anne sütüyle beslenecekler, sonrasında onları en az bizim kadar sevecek yuvalar bulmamız lazım! Yoksa düşünürseniz 5 kedimiz varken bir anda populasyon iki katına çıktı ^_^ 

Şu anda evde 10 kedi var :O Whaaaaaaaaaaaat???!!! 

Böyle yüksek sesle söyleyince çok garip geliyor =) 




27 yorum:

Aphraell said...

ay okurken ağladım, şahit olsam doğuran sushicik beni teselli etmek zorunda kalırdı heralde ^^ offf çok tatlılar!!!

... said...

ya siz mükemmelsiniz^^ nasıl heyecanlandım, mutlu oldum okurken.

fare onlar fareee. yenirler ki^^

nora said...

@Aphraell Off ben de boğazımda düğümle yaşadım bunları zaten, o kadar mucizevi bi andı ki!!! <3 Ahh keşke birini sana ayırabilsem =) 2 ay içinde evlenme, eve çıkma gibi planların yok di mi Selvi'cim? Gözümün arkada kalmayacağı insanlardansın da! ^_^

@Joy Resmen kedi değil fareler yahu!!! Ben de aynı şeyi düşünmüştüm =)

serrose said...

sen nasil bir insansin ya!!
cok cok cok etkilendim.

saglicakla buyusun torunlar.Insallah guzel yuvalara giderler :)

Aphraell said...

Malesef canım ya keşke olsa öyle bir plan :/ ama şöyle bi dilekte bulunabilirim, inşallah bu kediciklerin hatırına evren bana bi güzellik yapar da iki ay içinde evlenirim, win-win! ^__^

nora said...

@Serrose Ah kuzum çok sağol güzel dileklerin için! İnşallah bulucaz süper yuvalar!

@Aphraell Ahahahah o zaman açık söyleyeyim bebiğim, senden çok ben isteyeceğim bi an önce evlenmeni mihihihihi =)

Colorful said...

ben fotograflarina bile cildirmaktayim bu yavrulari gorsem ne yaparim bilemiyorum :)

ferulago said...

İyi ki kaçıp kısırlaştırmadan önce hamile kalmış değil mi noracığım?

defne said...

tatlı yavrular :) helal olsun kedicik'e. demek hepsi ayrı kasılmalarla geliyor ha! maşallah

Unknown said...

tebrik ederim:)cok tatlilar..gozlerim doldu okurken vallahi..masallah masallah

Unknown said...

ayyy yavrularım benimmm.
bu ne yaaa. ne kadar da minnaklarr. dişlerim kamaştı yemin ederim.
ne zaman geliyoruz size ?? :)

a. gizem said...

tebrik ederim nora :) sizin aileyi çok seviyorum :)

Ceren said...

Herkesin şahit olması gereken muhteşem anlardan, değil mi? :) Gözünüz aydın, umarım kolayca güzel yuvalar da bulursunuz bebiklere.

Unknown said...

abi kafayı yedim!!!
mükemmelsiniz!
13ünüzü de öpüyorum, hepinizi deli gibi seviyorum!

MeRaiL said...

Harikalar Nora'm, dunde, simdide bu fotolara bakinca kafayi yedim, ayy nasil bir guzellik..<3

Umarim sizin gibi guzel insanlar yuvasini acar bu canlara.. guzel annesi gibi sanslari bol olsun minik patilerin..<3

Opuyorum hepinizi<3

semmma said...

üç dakika boyunca monitörü sevdim:) vermeyin yav, kıyamam..

Matissera said...

ne güzel bir duygu ya, yavrucuklar hepsi de sağlıklı büyüsün inşallah :)
Umarım sıcacık bir yuva da bulurlar aile komancan oldu hihi ^^

Gökkuşağı Dosyası said...

Beni de ağlattınız gece gece. Hem annecik ve bebeklerin mucizesi için, hem de dışarıdaki masumlar hakkında yazdıklarınız için...
Çok mutlu, çok sağlıklı büyüsün bebişleriniz, muhteşem yuvaları, hayatları olsun!

Sed. (weba) said...

Sen mükemmelsin Nora !
Okurken çok etkilendim.
Ah keşke alabilsem meleklerden birini !
Nasıl da minikler yaa.
:)

my lifebook said...

sabah 8de bu postu okuyup ağlayamaya meyledecek kadın diildim ben ama neyseeee:)))
Tebrik ederim hepinizi, muhteşem bir tacrübe olmus, umarım bütün yavrular hep mutlu&mesut yasarlar!

Bana Sıkça Yaz said...

Off ne kadar da güzeller. Gerçekten mucizevi bir şey. Ben de Patik ve Torik'i erken kısırlaştırdığım için hep bunun eksikliğini yaşıyorum. Bir kerecik doğursalardı da evde viyk viyk diye gezen üç beş böcük olsaydı diye. Ama sonra sokakta binlerce yavru kedi vardı iyi oldu deyip vazgeçiyorum. Siz kazara da olsa yaşamış oldunuz. Yeni evlerini bulana kadar yavruların tadını çıkartın. Ekmek arasına koyup yiyin onları :)

Seda said...

Allaaam bu nasıl bir şeydir ya!
Sushi nasıl bir annedir, sen nasıl bir ananesin! Yerim yutarım hepinizi!!!
Bebiklere ise söylenecek söz yok. 2 ay sonra en az sizinki kadar sıcak yuvalarına kavuşsunlar inşalla!

Miss Beril said...

aman tanrım! ağladım :S
hiç bu kadar minik kedi gormemistim, ne kadar güzeller ^o^
umarım hepsinin senin kadar iyi bir annişi olur

nymphedora said...

nora merhabA. öncelikle bebelere sağlıklı uzun ömürler diliyorum. ama seni uyarmak istediğim bir nokta var. sushi ile diğer kedişleri ve hatta köpeğinizi bir araya getirmeme konusunda. şöyle ki benim kızım luluşka doğum yapmıştı geçen sene. bebeklerle hep ben ilgilendim. dört tane yavrusu oldu. ilk yavruları olduğu için nasıl davranıcağını bilemediğini düşünüyorum dolayısıyla bebeklerin çişleri kakaları dahil emzirmelerine kadar birebir ben ilgilendim. Bizim bi de köpeğimiz var, tafi. onunla da luluşka süper anlaşırlardı. hatta luluşka tafinin gelip yavruları koklamasına izin vermişti. hiçbir sorun yoktu ancak bir gün hiçbirşey yokken ortada, tafi bebeklerin yanında bile değilken birdenbire lulu yavrularını kıskandı ve tafiye saldırdı. sonuç tafiye atılan 10 dikiş ve bizim bu duruma olan üzüntümüzden oluşan perişanlığımız oldu. Bu olayın ardından luluşka resmen çıldırdı. Hepimize farklı zamanlarda saldırmaya başladı. Ama öyle ufak bir tırmık ya da minik bi ısırma değil. Bizi kan revan içinde bırakıncaya kadar aynı çizgifilmlerdeki toz bulutu olup birbirine dalan kediler gibi bizi paralamaya başladı. bir gün eşime, diğer bir gün bana saldırdı. biz ne yapacağımızı şaşırdık. Bebeklerle luluyu bir odaya kapatmaya karar verdik çünkü yanımızda olduğu her an bize saldırıyordu. ve onu kendimizden ayırmaya çalışırken ona zarar vermekten korktuk. Bu şekilde bebekler bir buçuk ayını doldurana kadar yaşamaya çalıştık. her gün iki kere luluyu konserve mamayla kandırarak diğer odaya alıyor, bu sürede bebeklerin bakımıyla ilgileniyoduk. Böyle şeyler anlatarak seni korkutmak istemem sakın yanlış anlama. ben sadece anne kedilerdeki bu ruh haline karşı sizi uyarmak istiyorum. Biz lulu tafiye saldırdığında zamanında müdahale etmemize rağmen tafiye 10 tane dikiş atıldı. Malum sizin evde de çocuk popülasyonu fazla. O yüzden demek istediğim sakın sushi diğerleriyle çok iyi anlaşıyor, birbirlerine hiçbirşey yapmazlar diye onları gözünün önünden ayırma. çünkü annelerdeki o hormonal değişikler ruh halini çok büyük ölçüde etkileyebiliyor. Ben luluşkayı bu olaydan sonra vermek zorunda kaldım, çünkü hiçbir şekilde düzelmedi ve bana başka bir seçenek bırakmadı. bu şekilde yaşayabilmemiz mümkün değildi. Senin de bu tür kötü olaylar yaşamanı istemem. Bu nedenle diyorum ki çocuklar hep gözetimin altında olsun ve anneyle yavrularıyla ço kmuhattab olmalarına izin verme. Tabi herkes aynı problemi yaşıycak değil ama ben luluyu verdiğimde o kadar üzüldüm ki haftalarca ağladım, uyuyamadım. O yüzden sadece bir tavsiye benimkisi. Umarım anne ve bebekler iyidir ve hep birlikte kocaman bir aile olursunuz.

nymphedora said...

nora merhabA. öncelikle bebelere sağlıklı uzun ömürler diliyorum. ama seni uyarmak istediğim bir nokta var. sushi ile diğer kedişleri ve hatta köpeğinizi bir araya getirmeme konusunda. şöyle ki benim kızım luluşka doğum yapmıştı geçen sene. bebeklerle hep ben ilgilendim. dört tane yavrusu oldu. ilk yavruları olduğu için nasıl davranıcağını bilemediğini düşünüyorum dolayısıyla bebeklerin çişleri kakaları dahil emzirmelerine kadar birebir ben ilgilendim. Bizim bi de köpeğimiz var, tafi. onunla da luluşka süper anlaşırlardı. hatta luluşka tafinin gelip yavruları koklamasına izin vermişti. hiçbir sorun yoktu ancak bir gün hiçbirşey yokken ortada, tafi bebeklerin yanında bile değilken birdenbire lulu yavrularını kıskandı ve tafiye saldırdı. sonuç tafiye atılan 10 dikiş ve bizim bu duruma olan üzüntümüzden oluşan perişanlığımız oldu. Bu olayın ardından luluşka resmen çıldırdı. Hepimize farklı zamanlarda saldırmaya başladı. Ama öyle ufak bir tırmık ya da minik bi ısırma değil. Bizi kan revan içinde bırakıncaya kadar aynı çizgifilmlerdeki toz bulutu olup birbirine dalan kediler gibi bizi paralamaya başladı. bir gün eşime, diğer bir gün bana saldırdı. biz ne yapacağımızı şaşırdık. Bebeklerle luluyu bir odaya kapatmaya karar verdik çünkü yanımızda olduğu her an bize saldırıyordu. ve onu kendimizden ayırmaya çalışırken ona zarar vermekten korktuk. Bu şekilde bebekler bir buçuk ayını doldurana kadar yaşamaya çalıştık. her gün iki kere luluyu konserve mamayla kandırarak diğer odaya alıyor, bu sürede bebeklerin bakımıyla ilgileniyoduk. Böyle şeyler anlatarak seni korkutmak istemem sakın yanlış anlama. ben sadece anne kedilerdeki bu ruh haline karşı sizi uyarmak istiyorum. Biz lulu tafiye saldırdığında zamanında müdahale etmemize rağmen tafiye 10 tane dikiş atıldı. Malum sizin evde de çocuk popülasyonu fazla. O yüzden demek istediğim sakın sushi diğerleriyle çok iyi anlaşıyor, birbirlerine hiçbirşey yapmazlar diye onları gözünün önünden ayırma. çünkü annelerdeki o hormonal değişikler ruh halini çok büyük ölçüde etkileyebiliyor. Ben luluşkayı bu olaydan sonra vermek zorunda kaldım, çünkü hiçbir şekilde düzelmedi ve bana başka bir seçenek bırakmadı. bu şekilde yaşayabilmemiz mümkün değildi. Senin de bu tür kötü olaylar yaşamanı istemem. Bu nedenle diyorum ki çocuklar hep gözetimin altında olsun ve anneyle yavrularıyla ço kmuhattab olmalarına izin verme. Tabi herkes aynı problemi yaşıycak değil ama ben luluyu verdiğimde o kadar üzüldüm ki haftalarca ağladım, uyuyamadım. O yüzden sadece bir tavsiye benimkisi. Umarım anne ve bebekler iyidir ve hep birlikte kocaman bir aile olursunuz.

Hesionka said...

of ya ben hikayeyi telefonda dinledim ama okuyunca tekrar bir tuhaaaaf oldum sevgılıım.

ya o kadar lokumcuklar ki ya tiplere bakmaya doyamadım. meme kavgası da çok yacık bir olay bence ya hepsi karnını doyurmak istiyor kıyamam ya uuuu *____*

40 yıllık crazy cat ladysin bi kedi doğurtmamıştın bu da oldu ^______^

tatile gidip dönelim de alalım şunların bi ifadesini
♥♥♥♥♥

Neşe said...

Tanrım! Harikalarrr!